BEGE FT. EFESAVAGE MİGROS ŞARKI SÖZLERİ
[Verse 1: Berkcan Güven]
Artık biraz alışverişe ihtiyaç var
Alışveriş yapınca hemen damlar bütün kızlar (kızlar)
Partiden önce bur'da olacak büyük bir kaos (whoa)
Gitmeden almalıyım her şeyi senden Migros (Migros, Migros)
Köpeğimin mamaları orada
Moneycard'sız asla olmaz, ne ararsan var Migros'ta (Migros, Migros)
Sepetini hemen doldurma alırım altılı dondurma
Kasiyer beni sakın durdurma
Durdurmayın beni sakın (sakın), ödeyeceğiz bunları, nasıl? (nasıl?)
Bırakalım nasılını asıl adam asılsızdır
Yemeksepeti (ney?), döndür sepeti (yey)
Sabahtan akşama kadar Migros sepeti (skrrt)
[Bridge: Berkcan Güven & Efe Uygaç]
Kanka var mıdır sence bundan bir paket daha? (var mı?)
Yoktur ama bence soralım hemen bir çalışana
Abi bana lazım bir kaç tane patates (tes)
Efe verse'ün geldi boş muhabbet yapma kes (kes)
[Verse 2: Efe Uygaç & Berkcan Güven]
Kese kese kalmadı kafamızda bir ses (bir ses)
Ver pesi merkez delirdi herkes (delirdi herkes)
Zararlı diye almadılar bana çikolata (bana çikolata)
Kalamadı içimdeki çocuk hiç serbest
Marketin içi dolu indirim (indirim)
Beni görünce guard'ı bir indirin (indirin)
Soda reyonuna gidin de bir sindirin (sindirin)
Beni çocuk sepetine bi' bindirin (bindirin)
Olmaz, olmaz normal kasa sırasına giremedim
Veremedim elimdekileri kasiyere diyemedim benimkiler iki üç parça
Salça, tarçın, pırasa ayağımda varken bir çift Prada (Prada)
Ne yapıyorum ben burda sırada (sırada)
Olmamam lazım asla sıradan (sıradan)
Almam gerekiyor express kasadan (express kasadan)
[Outro]
Market, iyi, Migros, iyi, kafalar, iyi
Bricks got that heat boy
Migros iyi, kafalar iyi, kasiyer iyi, kafam iyi, express iyi, ürünler iyi kasiyer iyi, Migros iyi, iyi iyi, iyi iyi, iyi iyi
[Verse 1: Berkcan Güven]
Artık biraz alışverişe ihtiyaç var
Alışveriş yapınca hemen damlar bütün kızlar (kızlar)
Partiden önce bur'da olacak büyük bir kaos (whoa)
Gitmeden almalıyım her şeyi senden Migros (Migros, Migros)
Köpeğimin mamaları orada
Moneycard'sız asla olmaz, ne ararsan var Migros'ta (Migros, Migros)
Sepetini hemen doldurma alırım altılı dondurma
Kasiyer beni sakın durdurma
Durdurmayın beni sakın (sakın), ödeyeceğiz bunları, nasıl? (nasıl?)
Bırakalım nasılını asıl adam asılsızdır
Yemeksepeti (ney?), döndür sepeti (yey)
Sabahtan akşama kadar Migros sepeti (skrrt)
[Bridge: Berkcan Güven & Efe Uygaç]
Kanka var mıdır sence bundan bir paket daha? (var mı?)
Yoktur ama bence soralım hemen bir çalışana
Abi bana lazım bir kaç tane patates (tes)
Efe verse'ün geldi boş muhabbet yapma kes (kes)
[Verse 2: Efe Uygaç & Berkcan Güven]
Kese kese kalmadı kafamızda bir ses (bir ses)
Ver pesi merkez delirdi herkes (delirdi herkes)
Zararlı diye almadılar bana çikolata (bana çikolata)
Kalamadı içimdeki çocuk hiç serbest
Marketin içi dolu indirim (indirim)
Beni görünce guard'ı bir indirin (indirin)
Soda reyonuna gidin de bir sindirin (sindirin)
Beni çocuk sepetine bi' bindirin (bindirin)
Olmaz, olmaz normal kasa sırasına giremedim
Veremedim elimdekileri kasiyere diyemedim benimkiler iki üç parça
Salça, tarçın, pırasa ayağımda varken bir çift Prada (Prada)
Ne yapıyorum ben burda sırada (sırada)
Olmamam lazım asla sıradan (sıradan)
Almam gerekiyor express kasadan (express kasadan)
[Outro]
Market, iyi, Migros, iyi, kafalar, iyi
Bricks got that heat boy
Migros iyi, kafalar iyi, kasiyer iyi, kafam iyi, express iyi, ürünler iyi kasiyer iyi, Migros iyi, iyi iyi, iyi iyi, iyi iyi